Günümüzde akademik ve özel sektör çevrelerde yürütülen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin bütününün kısaltılmışı literatürde “AR-GE” olarak geçmektedir.
AR-GE’nin tanımı ise OECD tarafından yayınlanan Frascati klavuzunda şu şekilde yapılmıştır:” Araştırma ve deneysel geliştirme (AR-GE), insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bu dağarcığın yeni uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmalardır.”
Bu tanım temel alındığında AR-GE’nin üç temel sınıfa ayrıldığı anlaşılmaktadır. Bu sınırları şunlardır:
Temel araştırmalar görünürde herhangi bir özel uygulaması veya kullanımı bulunmayan ve öncelikle olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen deneysel veya teorik çalışmadır.
Uygulamalı Araştırma da yeni bilgi edinme amacıyla yürütülen özgün araştırmadır. Bununla birlikte uygulamalı araştırma, öncelikle belirli bir pratik amaç veya hedefe yöneliktir.
Deneysel geliştirme, araştırma ve/veya pratik deneyimden elde edilen mevcut bilgiden yararlanarak yeni malzemeler, yeni ürünler ya da cihazlar üretmeye; yeni süreçler, sistemler ve hizmetler tesis etmeye ya da halen üretilmiş veya kurulmuş olanları önemli ölçüde geliştirmeye yönelmiş sistemli çalışmadır.
Günümüzde yerel, bölgesel, uluslararası ya da küresel şirketlerin performanslarına doğrudan etki eden ön önemli faktörlerden birinin inovasyon (yenilik) olduğu görülmektedir. Girişimci ve kurumların inovasyona verdikleri önem ve yerine getirdikleri şartları gelişimlerine katkı sağlamakta ve risklerle mücadelede onlara değer katabilmektedir.
İnovasyonun global literatürde nasıl tanımlandığını ve bu terimle ne anlatıldığını anlayabilmek için OECD’nin Oslo kılavuzuna bakmak doğru olacaktır. 2005 yılında Türkçe’ye çevrilen Oslo Kılavuzu’nun 3.versiyonunda İnovasyon (yenilik) şu şekilde tanımlanmıştır: “Bir inovasyon, işletme içi uygulamalarda, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş bir ürün (mal veya hizmet), veya süreç, yeni bir pazarlama yöntemi ya da yeni bir organizasyonel yöntemin gerçekleştirilmesidir.”
Yukarıda verilen tanıma göre yeni veya önemli derecede iyileştirilmiş ürün, süreç, pazarlama yöntemi ya da organizasyonel yöntemlerin ticarileştirilmiş olması yenilik yolculuğunda en kritik rolü üstlenmektedir. Bu kritik rol girişimciler için üretim faktörlerini bir araya getiren ve risk alabilen tanımın üçüncü temel taşıdır. Bizler de GNG Kurumsal Danışmanlık olarak firmanızın ve girişimci tarafların inovasyon kabiliyetlerinin artışına katkı sağlayacak bir dizi eğitim desteği sağlamaktayız. Bu eğitimler tüm taraflara firma içi ve genel katılıma açık olacak şekilde düzenlenmektedir. İnovasyon eğitimlerimiz ise temel ve ileri düzeyde gerçekleştirilmektedir.